Çin’deki temaslarımızın, Türkiye-Çin ilişkilerinin derinleşmesi ve güçlenmesi adına oldukça verimli geçtiğini ifade etmeliyim. Heyetimizle birlikte, Çin Komünist Partisi yetkilileriyle bir araya geldik. Bu görüşmelerde, Türkiye ile Çin arasındaki ikili ilişkiler, ticaret ve yatırımlar gibi birçok önemli konuyu masaya yatırdık.
Özellikle, Çin’in Türkiye’nin Asya’daki en büyük ticaret ortağı olması ve ikili ticaret hacmimizin 2023’te 48 milyar dolara ulaşması ile bu alandaki potansiyelimizin mevcut durumdan daha fazlasını gösterdiğini ifade ettik. Görüşmelerimizde, ticaret hacmimizin daha dengeli ve sürdürülebilir hale getirilmesi gerektiğini vurguladık.
Türkiye’de Çin yatırımlarının artmasını ve ürünlerimizin Çin pazarında daha fazla yer bulması arzumuzu ifade ettik. Ayrıca, Türkiye’de altyapı projeleri, elektrikli araç üretimi, enerji depolama sistemleri gibi alanlarda Çin ile ortak projeler geliştirilebileceğini belirttik. Ekonomik işbirliğimizin yanı sıra, Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi ile Türkiye’nin Orta Koridor girişiminin uyumlaştırılmasının önemine değindik. Bu girişimlerin, tarihi İpek Yolu’nun yeniden canlanması ve ticaret güzergahlarının güvenilirliğinin artırılması bakımından geniş bir coğrafyanın menfaatine olduğunu söyledik.
Özellikle, Ukrayna, Gazze ve Kızıldeniz’deki jeopolitik riskler göz önüne alındığında, bu tür işbirliklerinin ne kadar kritik olduğunu bir kez daha vurguladık. Tabii, sadece ekonomi ve ticaretle sınırlı kalmadık. Çin’deki Uygur Türkleri’nin durumu da gündemimizdeydi. Uygur Türkleri’nin temel hak ve özgürlüklerinin korunmasına önem verdiğimizi ve bu konudaki hassasiyetimizi Çinli yetkililere açıkça ilettik. Partimiz ve Çin Komünist Parti arasında “Stratejik İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı”nı imzalandık.
Buna göre; karşılıklı siyasi güvenin güçlendirilmesi amacıyla ikili ilişkiler ve ortak ilgi alanlarına giren konularda görüş alışverişinde bulunmak üzere yürütülecek çalışmalara bir çerçeve kazandırdık. Bu ziyaretin iki ülke arasındaki stratejik işbirliğinin derinleşmesine katkı sağladığına inanıyorum. Türkiye ve Çin arasındaki ilişkilerin gelişmesini, sadece ülkelerimizin çıkarı açısından değil, aynı zamanda bölgesel ve küresel barışa hizmet etmesi açısından da önemli buluyorum. Gelecekte, bu temasların artarak devam etmesi ve ilişkilerimizin daha da ileriye taşınması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.